Öte yandan cinsellik ile ilgili çalışmalar son yıllarda tüm dünyada hızlanmıştır, COVİD-19 ve cinsel sağlık/yaşam ile ilgili yeni yayınlar da gündeme gelmiştir. Elimizdeki veriler COVİD-19’un cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğunu göstermek için yeterli değildir. Bunun yanında sperm ile bulaş olabileceğine dair yeni bilgiler gelmeye başlamıştır. Bunun yanında cinsellikte öpüşme ve fiziksel temas gibi kısımların varlığı COVİD-19 pandemisinde cinsel yaşam ve sağlık konusunda bir takım uyarıların ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Cinselliğin sağlıklı yaşanması zorlama olmadan her iki tarafın kendi iradesi ile yakınlık kurması ile mümkündür. Bu yakınlık COVİD-19 bulaşı için imkan yaratabilmektedir. Fiziksel kısıtlamalar, ev içi geçirilen zamanın artması, işin eve taşınması veya partnerle daha çok vakit geçirme gibi rutinin bozulduğu durumlar ise kimi zaman cinsel yaşam ve yakın ilişkide olumsuzlukları beraberinde getirebilmektedir. Yine bireyin kendi duygudurumundaki değişiklikler, varoluşsal kaygılar, hastalık ve ölümle yüzleşme gibi psikolojik etkiler de cinsel istek düzeyini etkilmekte veya cinsel işlevlerde değişiklikler yaratabilmektedir. Peki bu alışık olmadığımız yaşam döneminde varoluşumuzun parçalarından biri olan cinsel sağlığımız korumak ve güvenli cinsel yaşam için nelere dikkat etmeliyiz?
Öncelikle halihazırda bir partneriniz yoksa yeni bir partner ile tanışmak ve cinsellik yaşamak için güvenli bir dönemde değilsiniz. Bu gruba giren bireylerde temel önerimiz partnerli cinsel yaşamdan şimdilik uzak kalmak olacaktır. Öte yandan kimi zaman cinsel dürtülerin bastırılması bireyler için mümkün olmayabilir. Yeni partner arayışından çok kendi bireysel cinselliğimiz keşfi ve kendimize dönüp kendi bedenimizle iyi bir ilişki kurma zamanı olarak bu dönemi değerlendirebiliriz. Dolayısıyla partneri olmayan bireylere bu dönemde mastürbasyon aktiviteleri, güvenli seks oyuncaklarının kullanımı cinsel tatmin için uygun yöntemlerdir.
Partneri olup ayrı yaşayan bireyler için de cinsel yakınlıkta değişiklikler yaşanabilir. Farklı ortamlarda yaşayan bireylerde dışardan corona virüs teması göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla bu çiftlere cinsel yakınlık için telefon veya mesajlaşma ile cinsel fantazilerin paylaşılması ve yine mastürbasyon gibi aktiveteleri önermekteyiz. Unutmayalım ki cinsellik fiziksel, görsel, işitsel veya psikolojik uyarılar ile şekillenir ve fiziksel yakınlığın olmayışı ile diğer uyaranlar devreye girebilir.
Aynı evde yaşayan partnerler için eğer bireyler COVİD-19 belirtileri göstermiyorsa ve pandemi kurallarına uyuyorsa cinsel yakınlaşma ve aktivite için sorun görünmemektedir. Çiftlerden birinin semptom göstermesi ise cinselliğin durdurulmasını gerektirir. Nisan 2020’de yapılan ve aynı evde yaşayan çiftlerde yapılan bir çalışma %72,5 çiftin haftada 1 ila 5 kez cinsel yakınlaşmasının olduğunu göstermiştir. Cinsel yakınlaşmanın bireylerde mental ve fiziksel olarak sağlığa yararlı olduğu, mutluluk ve genel yaşam doyumunu arttırdığı da bilinmektedir. Bunun yanında hem bulaş korkusu hem de mevcut durumdan kaynaklanan psikolojik etkiler nedeniyle ve çiftlerde cinsel istekte vetatminde azalma veya cinsel işlev bozuklukları da görülebilmektedir.
Sonuç olarak COVİD-19 cinsel yolla bulaşan bir hastalık olmamakla birlikte temas ile bulaşabildiği için cinsel davranışlarda ve tatminde değişiklik yaratacağı bilinmelidir. Bu sürecin insan cinsel sağlığı ve yaşamına etkisi ise önümüzdeki yıllarda daha netleşecektir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Selcen Bahadır
REFERANSLAR
Lopes GP, Vale FBC, Vieira I, da Silva Filho AL, Abuhid C, Geber S. (2020). COVID-19 and Sexuality: Reinventing Intimacy. Arch Sex Behav. Nov;49(8):2735-2738.
Arafat, S., Alradie-Mohamed, A., Kar, S. K., Sharma, P., & Kabir, R. (2020). Does COVID-19 pandemic afect sexual behaviour? A cross-sectional, cross-national online survey. Psychiatry Research, 289, 113050
Jacob, L., Smith, L., Butler, L., Barnett, Y., Grabovac, I., McDermott, D.,Tully, M. (2020). COVID-19 social distancing and sexual activity in a sample of the British public. Journal of Sexual Medicine
Muise, A., Schimmack, U., & Impett, E. A. (2016). Sexual frequency predicts greater well-being, but more is not always better. Social Psychological and Personality Science, 7(4), 295–302